Kolyekolik Kim Acaba?


Öncelikle bu bloga uğrayan herkese merhaba :) .. Bu blog işine girmem tamamen sevgili eşim Ongun Tan sayesinde oldu.. Kendisi de bir blog uzmanı olmasından dolayı acaip gaz vermiştir son dönemdeki yeni "takı"ntım olan takı işleriyle ilgili bir blog oluşturmamda..

Bi kere blogumda (hemen de benimserim) çok fazla uzun cümeleler kurmamayı planlıyorum.. Bu ilk giriş yazısı olduğu için belki biraz uzun sürebilir ama gözünüz korkmasın.. Hafiften bi tanısanız fena olmaz dedim bu kolyeleri yapan şahsiyeti...

"Hayat sürprizlerle dolu" gibi klişe bir cümleyle olaya girmek isterim.. Bilenler bilir hatta bilmeyenler de bulabilirlerse ilkokul yıllığımı açıp hayattaki tek emelimin yıllaaaarca İngilizce Öğretmeni olmak olduğunu o tozlu sayfalardan birinde okuyabilirler (bak şimdi!! Tozlu sayfalar falan..olaya bi de nostaljik öğe kattık, iyi mi?).. Ben böyle öğretmenlik hayalleri kurarken Ankara'da büyüyüp bi de üstüne şu anda yerinde yeller esecekken eğitim günüllüleri tarafından TOBB Üniversitesi'ne dönüştürülmüş Yükseliş Koleji'nden mezun oldum..

Bu kadarla kalmak olmaz.. Hayatımın en muhteşem (abartı yok) yıllarını geçireceğimi sonradan bayaaa bi iyi anlicaam Bilkent İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü tam orada beni bekliyordu.. Bilkent ve özellikle de bölümüm bana büyük dostluklarıhayatın iyisiyle kötüsüyle farklı deneyimlerini ve tabiki eşimi kazandırdı.. 5 süper seneden sonra Bilkent'ten de ayrılık vakti geldi ve ben hayallerime kavuşup bir İngilizce Öğretmeni neferi olarak eğitim camiasına atıldım..

İlk durak Ankara Tınaztepe Lisesi.. Bu duraktan hızlı geçiyorum :) .
. Sonra Gazi Üniversitesi Vakfı Özel İlköğretim Okulu.. Gerçek öğretmenlik deneyimini kazandığım yerdir.. 2 sene çalıştım burda, ama içerlerde bi yerde bana daha fazla şeyler yapmamı söyleyen bi ses vardı ki beni bir gece vakti evimin balkonundaki sefadan İstanbul'a taşıdı.. Ani karar buna diyorlarmış.. Yeditepe'de yüksek lisans... Doğa Okulları..Başka? Başka? Başka okul yok mu yav bu İstanbul'da?!? Var tabe.. Darüşşafaka.. Darüşşafaka'nın bendeki yeri ayrıdır ve her zaman da öle kalıcak..

Öğretmenlikteki 7. sene ve güm! Bu kadar yılın, bu çocukluk hayalinin üstüne hiç de hesapta olmayan bi soru: Acaba ben gerçekten de öğretmen mi olmak istemişim? ve istifa... İşte yukarıdaki klişe cümlenin ortaya çıktığı nokta... Budur!

2008 Haziran'ından beri öğretmenliği bıraktım ve bu evhanımcıklığı dönemindeki bir Eminönü gezisi beni bu blogu yapmaya kadar getirdi.. Daha önceden Marputçular İş Merkezi ya da Güvener Pasajı (ki Güvener'de daha çok ilginç taşlar ve malzemeler buluyorum) hakkında hiç bi bilgim yoktu.. Ama o kapıdan içeri girip o dükkanlardaki leb-i derya boncuklarıııı,malzemeleriii görünce içimdeki ses (hani şu İstanbul'a getiren!) "hadi be Dido, kim tutar seni?" komutuyla beni takı dünyasına cumburlop soktu.. 
Değişik teknikler öğrenme hevesi ise beni kurs camiasına yöneltti.Şu anda da kurslar aracılığıyla kendimi geliştirmeye devam ediyorum..

İşte bu blogda bundan böyle yaptığım takıları sergilemeyi düşünüyorum.. Takılarım sizlere de esin kaynağı olabilir...Eğer sizler de takılarla ilgili yorumlarınızı paylaşırsanız bu blog amacına ulaşmış olucak.. :) Şimdiden herkese teşekkürler..Başlıyoruuuuuzzz ...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails